Aile Dizimi Grup Çalışması

Aile Dizimi, güçlü ve derin bir terapi yöntemidir. Hem grup hem de bireysel seanslarla uygulanabilir. Grup çalışmasında, kendi aile dizimini açan kişilere “danışan” denir, açtırmadan çalışmaya katılanlara ise “temsilci” adı verilir. Bu seanslar, hem danışan hem de temsilci için şifaya giden bir yol sunar. İlk kez katılacaksanız, önerimiz önce temsilci olarak deneyimlemektir. Bu sayede sistemi tanır ve yaşayarak sorularınıza yanıt bulabilirsiniz.

Aile dizimi grup çalışması, derinlemesine bir içsel yolculuktur. Bu özel deneyimde, danışan kendi aile sistemi ile çalışan kişi iken, temsilci alanda bir duygu veya aile üyesini temsil eder. Bu, kişinin kendi aile dinamiklerine yeni bir bakış açısı kazanmasını sağlar. Grup içindeki bağlar tesadüfi değildir; her katılımcının bu deneyimdeki rolü, kolektif şifa için önemli bir parçadır.

Aile dizimi grup çalışması, hem temsilciye hem de danışana aile sistemleriyle ilgili derin bir farkındalık kazandırır. Danışan ve temsilci arasında karşılıklı bir hizmet vardır. Bu özel çalışma güven, sevgi ve şefkat dolu bir ortamda acının sevgiye dönüşmesine rehberlik eder. Güvenin ve şefkatin hakim olduğu bu alanda, kimseye anlatmadığınız sorunlarınızı ifade etmek kolaylaşır.

Danışanlarımız, bu benzersiz deneyimde hem danışan hem de temsilci olarak katılabilirler. Kendi aile sistemlerine odaklanarak, temsilciler aracılığıyla duygularını ve bağlantılarını daha derinlemesine keşfederler. Grubumuz, tesadüfen bir araya gelmemiş, ahenk içinde birleşmiş bireylerden oluşur.

Temsilcilik, sadece bir rol üstlenmek değil, aynı zamanda aile sistemine dair derin bir anlayış geliştirmektir. Bu süreç, danışan ve temsilci arasında karşılıklı bir hizmete dönüşerek, özel bir güven, sevgi ve şefkat dolu ortamda acıyı dönüştürmeyi sağlar.

Aile dizimizde, bağlantı ve bütünleşme anahtar kavramlardır. Travmaları kucaklayarak, kapsayıcı bir ortamda şefkatle iyileşme yolunda ilerleriz. Güven duygusuyla sarılmış grup içinde, hiç kimse anlatmadığı sorununu rahatlıkla ifade etme özgürlüğünü bulur.

Burada, kendi içsel yolculuğunuza adım atarak, bağlantı, bütünleşme, travma üzerine kapsayıcı bir bakış, şefkat ve sevgiyle dolu bir deneyim yaşayacaksınız. Sizi bekliyoruz, çünkü her birimiz, birlikte daha güçlü ve bilgeyiz.

 

  • Üstesinden gelemediğim sorunlar yaşıyorum.
  • Yaşamım genel olarak yolunda, ancak mutlu değilim.
  • Bedenim beni zorluyor, hastalıklar peşimi bırakmıyor.
  • Hep aynı yerde tökezliyorum.
  • Gittikçe anneme benziyorum.
  • Annemle babamın evliliğini tekrar ediyor gibiyim.
  • Yaşamım benim kontrolümde değil gibi hissediyorum.
  • Aynı döngü içinde dönüp duruyorum.
  • İlişkilerim genellikle kısa süreli oluyor.
  • Sürekli iş değiştiriyorum.

Eğer hayatınızda yukarıdakine benzer cümleleri tekrarlıyorsanız, kendinizle ilgili bir gerçeğe yaklaşmanın zamanı gelmiş olabilir. Farkındalık kazanmak amacıyla meditasyonla başlayıp meditasyonla sonlandıracağımız ‘Aile Dizimi Nedir?’ çalışmamıza sizi de bekleriz.

Tarihçesi

Osho der ki; ” Varlığınızın yarısı annenizden yarısı babanızdan oluşur. Burada olma nedeniniz onlardır, eğer onlar olmasaydı siz de olmazdınız. Size tüm olanlar bir anlamda onlardan dolayı olur. Bu nedenle onlara bağlı olduğumuz gerçeğini yadsıyamayız. Ya sevgiyle bağlıyız ya da öfkeyle. Ya yanlarında olmak isteriz ya da çok uzaklarında.

Aile tüm acıların kaynağı ya da toplumun temeli olarak tanımlanır. Virginia Satir, aile sistemi terapisinin anası olarak kabul edilir. Virginia, çalışmalarına danışanların ailelerini kullanarak başlamıştır. Ancak bir gün gerçek aile üyeleri gelmez, Virginia da onların yerine onları temsil edecek kişileri kullanmıştır. Ve bu çalışmada danışan, rastgele seçilen kişilerin (temsilcilerin) kendi aileleri gibi davrandığını dile getirir.

Bert Hellinger, gerçek aile bireyleri yerine sadece onları temsil eden kişileri kullanarak ve onlara “İçinizden geldiği gibi davranın.” açıklaması ile özgürlüklerini vermesi Virginia’nın keşfini bir adım daha ileri götürdü.

Tam da burada Bert Hellinger’in çalışmalarını daha kapsamlı hale getirmek için yararlandığı Transaksiyonel Analizden de kısaca söz etmek isterim. Transaksiyonel analizin kurucusu Eric Berne, herkesin çocukluğunda yaratılmış gizli bir yaşam senaryosu olduğunu ve buna göre hareket ettiğini, bu senaryonun ortaya çıkarılıp fark edildiğinde değiştirilebileceğini gözlemlemiştir. İki duayenin farkı, Eric Berne’ ün yaşamın gerisine bakmamasıydı. Hellinger, kişinin bu yaşam senaryosunu önceki nesilden devralıp sanki kendi yazgısıymış gibi sahiplendiğini fark etti. Gizli yaşam senaryosunun keşfi ile Eric ve Bert çözüm cümleleri üreterek kişinin senaryodan çıkmasına yardımcı oldular.

Nasıl Uygulanır?

Aile dinamiğini görmek isteyen kişi, bir grup insanla bir araya gelir. Gruptan kişileri, kendi aile üyelerinin temsilcisi olarak seçer ve uygun gördüğü şekilde mekâna yerleştirir. Böylelikle ailenin bir portresi oluşur. Bu portre dahi, ailede dışlanmış kişiyi, gitmek isteyen kişiyi, bireylerin birbiri ile bağını, yakınlığını anlamak için oldukça muazzam bir veri sunar.

Dizimdeki temsilciler, yerini aldıkları aile üyelerini tanımadıkları halde onların duygularını hissetmeye başlarlar.

Bunun nasıl olduğunu açıklayamasak da der Bert Hellinger, bu eş zamanlılık olgusuna aile diziminde öyle sık rastlanır ki artık kanıksanmıştır. Ve şöyle devam eder: “Sanki rastgele seçilen kimselerin, temsil ettikleri insanların hisleri ve algılarına ulaşabildikleri özel bir enerji alanı vardır. Bir aile sistemini enerji alanına ayak basarak, o sistemdeki kişilerin gerçeklerini anında algılayabiliriz.”

Danışan sürecin başında edilgen bir haldeyken, sürecin sonuna doğru uygulayıcı tarafından sürece dahil edilir. Ortaya çıkan gerçek aile dinamikleri danışan için oldukça berrak bir farkındalık yaratır. Bu berrak görüntü danışana yeni bir bakış açısı kazandırır ve onu rahatlatır.